Çevirmen: Khentimentiu
Zhan Bei Tian, ifadesizce bir an duraksayıp kaşlarını çattı.
“Yenge mi? Ne yengesi ya?”
“Ya hani Mu Mu vardı ya, hani sen o kız yüzünden Dr. Ge’yi yüzüstü bırakıp kaçtın ya, işte o Mu Mu!”
Zhan Bei Tian gözlerini ovuşturdu, nasıl bir durumun içine düşmüştü böyle.
“O bir kız değ-”
Ama cümlesini tamamlamadan Xiang Guo lafa girdi.
“Patron, artık bizden saklama. Her şeyi biliyoruz. Bak, bu sabah geç kalktın. Gece belli ki… şey… neyse işte! Anladık biz!”
Zhan Bei Tian’ın kaşları çatıldı, tam konuşacakken Xiang Guo konuşmaya devam etti.
“Yani patron, madem biz öğrendik, artık gizlemenin alemi yok. Vakit bulursan şu yengemizi getir de bir görelim. Sonra sokakta görürsek ‘bu kim ya?’ demeyelim.”
Zhan Bei Tian gözlerini devirdi.
“Bai Bi Köyü’ndeyim ben şu an.”
Xiang Guo heyecanla bağırdı.
“Döndüğünde yengeyi de getir! Bak söz verdin!”
Zhan Bei Tian kaşını kaldırıp ciddiyetle baktı.
“Ciddi misin?”
“Tabii ki!”
Zhan Bei Tian dönüp hâlâ uyuyan adama baktı. Sanki 3 gün uyumamış gibi, horul horul uyuyordu. Bir de huzurla gülümsüyordu. Hafifçe homurdandı.
“Umarım o ‘yengeyi’ görünce korkmazsınız.”
Xiang Guo merakla sordu.
“Ne oldu ki, çok mu çirkin? Yoksa tam tersi, o kadar güzel ki paylaşmaya kıyamıyor musun? Hahaha!”
Zhan Bei Tian içinden düşündü, “Paketin içi ne, ben de bilmiyorum. Cin mi var, peri mi…”
Tam o sırada, Mu Yi Fan uyanmış, uykulu uykulu odayı terk ediyordu. Gözlerini ovuşturup Zhan Bei Tian’a baktı.
“Tuvalete gidiyorum.”
Zhan Bei Tian’ın içinden geçeni söylemeyeceğim…
Telefonun öbür ucundaki Xiang Guo sesi duyunca iyice coştu.
“Patron! Duydum! O ses yengemin sesi değil mi?!”
Mu Yi Fan’ın sabah sabah sesi bir tık kalın geliyordu, haliyle biraz kadın sesi gibi çınladı.
“…”
Xiang Guo iyice işi zıvanadan çıkardı.
“Patron, ver şu yengeyle de bir konuşayım!”
Zhan Bei Tian hiç düşünmeden telefonu kapadı.
Tık!
Aşağıda TV izleyen Chen Dong, üst kattan gelen sesi duyunca kafayı uzattı. Zhan Bei Tian’ı görünce neşeyle seslendi.
“Kalktın mı Zhan kardeş? Hemen sana bir şeyler hazırlayayım!”
“Sağ ol.” Dedi Zhan Bei Tian, odasına dönüp üstünü değiştirmeye başladı.
O sırada Mu Yi Fan geri döndü, esneyerek konuştu.
“Valla dün gece bebek gibi uyumuşum he!”
Zhan Bei Tian’dan öyle bir bakış yedi ki, buz gibi…
Ama Mu Yi Fan hâlâ hiçbir şeyin farkında değildi. Yazık, zavallı farkındalık yoksunu…
Yorum