Global University Entrance Examination [Novel] Bölüm 100: Seçilmiş Sınav

Çevirmen: Ari

---

Bölüm 100: Seçilmiş Sınav

“Üçüncü kez mi?”

“Başka zaman mı var?”

Qin Jiu ve You Huo neredeyse aynı anda konuştular ama sordukları soru farklıydı.

Sorduktan sonra birbirlerine baktılar.

Qin Jiu, You Huo’ya sorgulayıcı bir bakışla baktı.

You Huo belli belirsiz ekledi: “Sadece bazı şeyleri hatırladım ama fazla bir şey değil.”

Qin Jiu, “Ne zaman hatırladın?” diye sordu.

You Huo cevap vermedi.

İkisi bir süre birbirlerine baktılar. You Huo küpesine dokunup dudaklarını yalarken başını çevirdi…

Patron Chu akıllı bir kadındı.

Bir bakışta durumu anlayabilirdi——

You Huo bazı şeyleri hatırlamıştı ancak bunlar yakın zamanda hatırlanmış şeylerdi. Öte yandan Qin Jiu hâlâ hiçbir şey hatırlamıyordu.

Bu duruma çok aşinaydı.

Sonuçta, Qin Jiu’nun kimliği hâlâ bir gözetmendi, dolayısıyla özünde hâlâ sistem tarafından kontrol ediliyor ve müdahale ediliyordu. Hafızasını geri kazanması kolay olmayacaktı.

Ve buna 001 ile A arasındaki düşmanca ilişki ve hatalı olanın kim olduğu konusundaki tartışma hakkında dolaşan çeşitli söylentiler de eklenirse…

Geçtiğimiz birkaç yılda Qin Jiu bunu kesinlikle duymuştu ve sisteme girdikten sonra You Huo da duymuştu.

Böyle bir durumda ikisinin tekrar birlikte olması gerçekten kolay değildi.

Bunun ne kadar zor olduğunu kendileri bile unutmuşlardı…

Bunu en iyi her şeyi başından sonuna kadar gören Chu Yue biliyordu.

Birkaç yıl önceki o akşamı her zaman hatırlayacaktı. O sırada hâlâ bir aday olan Qin Jiu, ceza binasından atlamış ve sistemdeki boşluktan yararlanarak ondan bir iyilik istemişti.

“Sınavı yanlışlıkla geçersem veya yeniden sınava girme hakkımı tüketirsem lütfen bana yardım et. Geri dönmem gerekiyor.”

O sırada acelesi vardı ve içeri bile girmemişti. Kat yüksekliğindeki pencere pervazına çömelerek dışarıdaki durumu gözlemledi.

“Benim otoritem neredeyse onunkiyle aynı. Bunun yerine neden ondan yardım istemiyorsun?” O sırada Chu Yue ona bunu sordu.

Qin Jiu bakışlarını pencerenin dışından çekti ve güldü: “Senin yetki kapsamının onunkinden biraz daha farklı olduğunu biliyorum. Üstelik sayın Gözetmen A’yı ikna etmenin ne kadar zor olduğunu da biliyor olmalısın.”

“O halde neden beni ikna edebileceğini düşünüyorsun?”

Qin Jiu, “Aynı pozisyonda olanlar arkadaştır. Biz arkadaş değil miyiz?” dedi.

Chu Yue bunu düşündü ve “Sanırım öyle” dedi.

“Fakat kontrol edemediğim bazı şeyler var.” diye ekledi Chu Yue, “Bilmelisin ki sistem seni dışarı gönderirse kesinlikle hafızana müdahale etmek gibi bir şey yapacaktır. Seni geri getirmenin bir yolunu bulabilirim ama…”

“Biliyorum.” Qin Jiu, “Geri dönebildiğim sürece sorun değil” dedi.

Başka bir şey söylemek istiyormuş gibi görünüyordu; bir çeşit söz müydü, garanti miydi? Ama sonunda hiçbir şey yapmadı ve sadece gülümsedi.

Bu adamın doğuştan bir yeteneği vardı.

Sanki ne olursa olsun ona hiç şüphe duymadan güvenilebilirdi.

Sonunda Chu Yue başını salladı.

Qin Jiu saati kontrol etti ve diğer binaya atlamak için döndü. Ayrılmadan önce aniden bir şeyi hatırlamış gibi görünüyordu, ‘şşşt’ hareketiyle Chu Yue’ye baktı: “Bunu benim için bir sır olarak sakla. Teşekkürler.”

…….

Ayrıca Qin Jiu’nun “gözetmen” olarak geri döndüğü o öğleden sonrayı da her zaman hatırlayacaktı.

Tüm ilk gözetmenler ve yeni gözetmenler toplantıya çağrılmıştı.

O ve You Huo en yüksek otoriteye sahip olanlardı, bu yüzden önce ana kontrol merkezine gitmişlerdi. Geri döndüklerinde toplantı odasının dışındaki koridorda Qin Jiu ile karşılaştılar.

O gün hava güzeldi…

Güneşin biraz göz kamaştırıcı olduğunu hatırladı. Pencereden koridora süzülen ışık o kadar parlaktı ki gözlerini biraz rahatsız ediyordu.

Yanındaki You Huo adımlarını durdurdu. Toplantı odasının kapısının önünde duran kişiye baktı.

Diğer taraftaki Qin Jiu içeri girerken kısaca baktı. Bir an düşündükten sonra aniden sordu: “Seninle daha önce tanıştım mı?”

……….

Chu Yue kendine geldi.

Önündeki You Huo ve Qin Jiu hafızasındakilerle aynıydı ama aynı zamanda değildi.

Bu sefer hem içte hem de dışta gösterişsiz bir kibir vardı ve her zamankinden daha rahatlardı.

Oldukça iyiydi.

Hayır, çok iyiydi.

You Huo onun nazikçe iç çektiğini duydu ve bazı endişeleri olduğunu düşündü: “Sorun ne?”

Patron Chu ikisinin omuzlarını okşadı ve yüzünde bir gülümsemeyle şaka yaptı: “Önemli bir şey değil. Birdenbire ne diyeceğimi bilemedim. İkinize de önümüzdeki yüz yıl boyunca mutluluklar diliyorum.”

You Huo: “?”

Qin Jiu: “???”

Bu kadının hiçbir şeyi normal şekilde yapmayan biri olduğu açıktı. İkisi de nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

You Huo ona sordu: “Ceza olarak dinlenme yerine mi gönderildin? Neden?”

Chu Yue hemen cevap vermedi. Bunun yerine, “Sizin tarafınızdan buraya çekildiğime göre, sanırım artık bir adayım?” dedi.

You Huo emin olamadı, “Bilmiyorum. İlk defa takım kuruyorum. Senin de buraya gelebilmen bir sürprizdi.”

“Denemeye cesaretin olmasına da şaşırdım. Ancak düşünüldüğünde, takım oluşumuyla ilgili kurallarda kişi sayısında bir sınırlama olmadığı ve bir dizi karttan yalnızca bir takımın oluşturulabileceği belirtiliyordu. Ama sınava girecek olan kişilerin özellikleri belirtilmiyordu. Sistem muhtemelen bu boşluktan yararlanmanı beklememişti.”

Qin Jiu gökyüzünü işaret etti: “Denemek için küfretmek ister misin? Eğer uyarı almazsan sınava girmiş sayılırsın.”

Chu Yue arka arkaya üç kere küfür etmekte tereddüt etmedi.

Kulübedeki küçük hoparlör iki kere cızırdadı ama sonunda hiçbir uyarı yapılmadı.

Chu Yue aniden yüksek sesle güldü.

“Ah, o zaman endişelenmeden oynayabilirim.” Chu Yue, “Elbette cezalandırıldım çünkü birinin sorun çıkarmasına yardım ettim.”

“Hafızan neden silinmedi?”

“Çünkü sadece biraz yardımcı oldum.” Chu Yue’nin gülümsemesi oldukça şeytaniydi, “Kurallara göre bu bir tesadüf ya da hata olarak değerlendirilebilir. Neden beni sert bir şekilde cezalandırsın ki? Hiçbir anlamı yok.”

Ama aynı zamanda hafif bir ceza da değildi.

Yetkisi elinden alınmıştı ve gözetmenlik görevinden karla kaplı bir dağın ortasındaki boş ve ıssız bir dinlenme yerine atanmıştı.

Böyle boş bir yere göz kulak olmak ve eski dostlarından ya da tanıdıklarından hiçbiriyle iletişime geçememek, hapishanede oturmaktan farklı değildi.

Sistem, kişinin yaşamını ve ölümünü belirleyen gücü elinde bulunduran zalim ve meraklı biri gibiydi. Ne zaman bir sorun çıksa o “yaramaz bebekleri” çıkarıp cezalandırıyordu. Ceza işe yaramadıysa, bir dahaki sefere farklı bir ceza deneyecekti.

İki güçlü bireyin çok yakın etkileşime girdiğini ve kendisi için bir tehdit oluşturacağını ilk öğrendiğinde, birini kovmuş ve diğerini tutmuştu; birinin hafızasını silmiş ve diğerini korumuştu.

Kendilerine özgü duyguları anlayamıyordu ve duygulardaki ince farkları ayırt edemiyordu. Sadece “Tango için iki kişi gerekir” diye bir söz olduğunu biliyordu.

Ama faydasızdı.

İkinci seferde, tehdidin gittikçe büyüdüğünü fark etmişti ve bu yüzden neredeyse tökezliyordu. Böylece yöntemini değiştirdi ve her ikisinin de hafızasını sildi. Buna ek olarak diğerleri üzerinde de çekirdek kontrol merkezinden çıkarmak, yetkilerini ellerinden almak, bastırmak veya yabancılaştırmak gibi farklı cezalar denedi.

Şu an itibariyle bu cezaların etkililiği hâlâ bilinmiyordu.

Ama sistem kesinlikle ölesiye öfkelenmişti.

Kulübenin içindeki sistem tekrar seslendi:

【20:29. Bir sonraki sınav başlamak üzere. Lütfen en kısa sürede konuyu seçin.】

Üçü gruba geri döndü. Chu Yue biraz pişmanlıkla şöyle dedi: “Bu nadir bir fırsat. Söyleyecek çok şeyim var ama…… “

“Sınava girdikten sonra söyleyebilir misin?” Ayrıntıları bilmeyen Yang Shu bunu önerdi.

Chu Yue umursamadı. Sadece gülümsedi ve şöyle dedi: “Bu kadar gelişigüzel söylenemez. Aksi takdirde……”

Grup üçüncü kez cezalandırılabilirdi.

“Fakat istisna olan bir sınav merkezi var.”

“Nasıl yani?”

“O sınav merkezinde endişe etmeden konuşabileceğiniz bir yer var.”

Endişe etmeden konuşmak mı?

You Huo ona baktı. Acaba… sistem tarafından izlenmeyen, hücre odası gibi bir yerden mi bahsediyordu?

Eğer gerçekten böyle bir yer varsa çok daha uygun olurdu. Sonuçta, önemli konuları tartışmak için kuralları ihlal edip durmak oldukça zahmetliydi.

“Unutun gitsin. Sanki söylememişim gibi davranın.” Chu Yue, “Binlerce sınav var bu yüzden o sınav merkezine gitme olasılığımız çok düşük. Aramızda iyi şansa sahip olan biri var mı? Her durumda, ben şanssızım. Muhtemelen çok fazla günah işlediğim içindir. Siz ikiniz nasılsınız?”

You Huo’nun konuşma şansı bile yoktu.

Chu Yue başını salladı ve devam etti, “Unut gitsin, unut gitsin. Muhtemelen benimkinden daha kötü. Sonuçta siz ikiniz sistemdeki şeytan krallarla aynı seviyedesiniz. Temelde kötü adam sizsiniz.”

You Huo: “……”

Yu Wen konuştu, “Aslında şansım oldukça iyi ama…”

Etrafında bu kadar şanssız yumurta varken şansı hiçbir işe yaramazdı.

【Lütfen mümkün olan en kısa sürede konuyu seçin.】

【Lütfen mümkün olan en kısa sürede konuyu seçin. Gereksiz yere geciktirmeyin.】

Belirlenen saate hâlâ yarım dakika kalmıştı ama sistem sanki sadece yarım saniye kalmış gibi onları uyarıyordu.

Aniden Shu Xue kısık bir sesle araya girdi, “Hımm…. Belirli bir sınav merkezine mi gitmek istiyorsunuz? Belki… ben deneyebilirim?”

Chu Yue ona şaşkınlıkla baktı, “Bunu nasıl deneyebilirsin genç hanım? Buraya sistem tarafından mı gönderildin?”

Shu Xue kızardı ve hızlıca elini salladı, “Hayır, öyle değil. Benim durumum biraz özel. Umm… Uzun bir hikaye.”

Yu Wen özetlemesine yardımcı oldu: “Bu abla bir sistem hatası.”

“Hata mı?” Chu Yu ilgilendi. “Hatalar iyidir. En çok hataları severim. Sınav merkezini seçebileceğini mi söylemiştin? Nasıl yani?”

“Bana tarif edebilirsin; konu nedir, neler incelenir vb. Özel ve belirleyici bir şey söylemek daha da iyi olur.”

Chu Yue şöyle dedi: “Daha önce gitmedim, bu yüzden sadece biraz biliyorum.”

Parmakları arasındaki küçük boşluğu işaret etmek için parmağını kullandı.

“Konu Matematik olmalı.”

“Matematik” denilince ortam biraz ağırlaştı.

“Belirleyici bir şeye gelince…” Chu Yue kaşlarını çattı ve düşündü. Aniden telefonundan bir fotoğraf açtı: “Bu ev.”

Kenarda duran You Huo ve Qin Jiu fotoğrafı gördüler.

Her ikisi de şaşkına dönmüştü.

Qin Jiu şöyle dedi: “Burası gözetmen bölgesinde bir ev değil mi?”

Chu Yue: “Evet.”

Resimde küçük bir bina vardı. Gözetmen bölgesindeki küçük villaların tıpatıp aynısı görünüyordu.

Ama You Huo’ya bu ev biraz tanıdık geliyordu, özellikle de pencerenin yanındaki kamelya.

Bu kamelya aslında diğer çiçeklerden farklı değildi ama You Huo onun çok sert göründüğünü, sanki sahteymiş gibi olduğunu hissetti.

“Burayı hatırlıyor musun?” Chu Yue, You Huo’ya sordu.

“Daha önce burada mı yaşadım?”

Chu Yue, “Görünüşe göre hâlâ biraz izlenimin var.” dedi.

Qin Jiu, “Onun evi mi? Zaten yok edilmemiş miydi?”

Herkesin bildiği kadarıyla, Gözetmen A’nın sistemden atılmasının ardından ilgili tüm şeyler yok edilmiş, gizlenmiş veya sıradan insanların erişemeyeceği hale getirilmişti.

Tabii bu villa da öyleydi.

Chu Yue şunları söyledi: “Hayır, orijinal kurallara göre her şeyin yedeklenmesi gerekiyor. Hiçbir sebep olmadan geride iz bırakmadan silinemez, bu yüzden bu eve girmemi engellemek için sistem onu ​​bir sınav merkezinde bir yere sakladı ve onun bir parçası oldu.”

You Huo aniden Chu Yue’nin ona ilk tanıştıklarında söylediği bir şeyi hatırladı. Anlamlı bir şekilde şunları söylemişti: “Sınav merkezlerinde bazı izler kalıyor. Onları aramayı deneyebilirsin.”

Her zaman bu sözde izlerin, yarı yanmış sigara gibi küçük şeyler olacağını düşünmüştü.

Beklenmedik bir şekilde, aslında çok büyük bir şey vardı.

Shu Xue hemen şöyle dedi: “Tamam, deneyeceğim! Gelin, birlikte matematiği seçelim.”

【Lütfen önümüzdeki beş saniye içinde konuyu seçin!】

Kimse emin değildi ama yine de Shu Xue’yi “Matematik” yazan yola kadar takip ettiler.

Buradaki beyaz sis hiç bu kadar kalın olmamıştı.

You Huo çok uzun bir süre sisin içinde yürüdü. Sanki yanında kimse yokmuş gibi, sadece kendisi varmış gibi hissediyordu. Sonunda sisin sonuna ulaştı.

Beyaz sis dağıldığı anda sistemin sesi yeniden duyuldu:

【Bu sınav geniş kapsamlı bir ortak sınavdır. Adaylar lütfen hazırlanın.】

---

100. bölüme ulaştıkk? Buraya kadar sabredip bölüm bekleyen herkese teşekkürler ? Okulum yüzünden çok meşgul olduğum için bazı haftalar bölüm atamayabilirim ama atamadığım bölümleri sonrasında telafi edeceğim. Bu yaz hiçbir aksilik çıkmazsa Global Examination tamamlanmış olacak. Şimdiye kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Umarım keyif aldığınız bir novel olmuştur ve olmaya devam eder~