Koyu Switch Mode

Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm

A+ A-

Çevirmen: Khentimentiu


 

Mao Yu, Lu Lin ve Xiang Guo, Zhan Bei Tian’ın yüz ifadesinin değiştiğini görünce hemen ayaklanıp pencerenin etrafına koşturmaya başladılar. 

 

“Patron, ne oldu ya?”  

 

Karşıdaki villaya baktılar ama ne bir ses ne de bir hareket vardı. 

 

Zhan Bei Tian bir süre villaya bakakaldı. Sonra gözlerini kırpıştırarak düşünceli bir şekilde mırıldandı. 

 

“Ben sadece…” 

 

Sonra birden hatırladı, henüz kıyamet başlamamıştı, Mao Yu’nun hissedememesi normaldi. Şimdi onlara, “Az önce hissettiğim dalgalanma bir zombinin seviye atlamasıyla oluşan güçten geldi,” dese kimse inanmazdı. Üstelik hissedilen güç, en az orta seviye üzerindeydi. Ama kıyamet daha başlamadıysa bu nasıl mümkün oluyordu? 

 

Zhan Bei Tian’ın aklına şüpheler üşüştü. O dalgalanma çok ani gelmiş ve çabucak kaybolmuştu. Tam da bu yüzden emin olamıyordu. Dalga, doğrudan o villadan mı gelmişti, yoksa yanından mı geçmişti, o bile belirsizdi. 

 

Mao Yu, Zhan Bei Tian’ın ciddileşmiş yüzünü görünce tekrar sordu. 

 

“Patron, bir sorun mu var?” 

 

Zhan Bei Tian, düşüncelerinden sıyrılıp tekrar konuşmaya başladı. 

 

“Mao Yu, sen işleri ayarla. Kardeşlerimizi ara, hemen ailelerine haber versinler. Ne kadar pirinç, makarna varsa alsınlar. En az bir buçuk yıl yetecek kadar stok yapsınlar. Ebeveynler ve bekarlar G Şehri’ne gelmeye razıysa, hemen bilet aldır. Oraya gelince sen karşılayıp yerleşim işlerini hallet.” 

 

Üçlü dondu kaldı. Mao Yu hemen ciddileşip, “Emredersiniz!” dedi. 

 

Zhan Bei Tian döndü, Lu Lin’e baktı. 

 

“Lu Lin, Şui köyünde öldürülen çocukla ilgili son olayı araştır. Onu kimin öldürdüğünü bulmamız lazım, ailesinin 18 göbek öncesine kadar kayıtlarını çıkar. Ayrıca Li Qing Tian adında özel bir doktor var, onu da araştır.” 

 

“Anlaşıldı.” 

 

“Xiang Guo, bu villayı Mu Mu satın almış mı, kontrol et. Eğer başka biri almışsa, o zaman bu sitedeki diğer alıcıları da incele. Komşu villada kim oturuyor, onu da öğren.” 

 

“Tamamdır.” 

 

Tam o sırada kapıdan bir bağırış duyuldu. 

 

“Lan! İçeri gel dedim sana!” 

 

Sun Zi Hao, güvenlik kıyafeti giymiş bir adamı ite kaka içeri sokuyordu. 

 

“Patron, işte bu adam, o gece Mu Mu’nun villa bölgesinden ayrıldığını söyledi.” 

 

Güvenlikçi savunmasız bir şekilde, “Vallahi nereye gittiğini bilmiyorum!” diye bağırdı. 

 

Zhan Bei Tian soğuk gözlerle adamı süzdü, bir şey demedi. Sadece elindeki mektubu katlamaya başladı. Sanki bir bebeği sarar gibi, yırtılmasın diye özenle katlıyordu. 

 

Mao Yu, Lu Lin ve Xiang Guo, Zhan Bei Tian’ın arkasında durmuş adama bakıyorlardı. Güvenlikçi ise sanki mafya toplantısının ortasına düşmüş gibiydi, yutkunamadı bile. 

 

Az önce yakalayan adamın, diğerine “patron” dediğini duymuştu. Bu ciddi ciddi mafya mıydı yani? 

 

Mao Yu adamın gözlerinde korku kıvılcımını yakalayınca hafifçe gülümsedi. 

 

“Lu Lin, en son ne zaman birini indirmiştin?” 

 

Lu Lin de alışmış bir şekilde cevapladı. 

 

“Dün sabah galiba… Söz dinlemeyenlere birer mermi sıkıverdim. Yoksa beni hafife alacaklardı.” 

 

Xiang Guo gözlerini kocaman açtı. “Dün mü!?” dedikten sonra düşündü, gerçekten de dün birkaç yabancıya sıkmışlardı. 

 

Mao Yu sahte bir iç çekişle devam etti. 

 

“Sen hâlâ aynısın. Ama ben… Ben öyle değilim. Yani… Diz çöküp yalvarmalarını izlemek daha güzel. Ne bileyim, insanın içi ısınıyor.” 

 

Lu Lin, güvenlikçiye döndü. 

 

“Sen rahat ol. Çok yakında yalvarmayı öğrenirsin. Patronu memnun etmeyen herkesin ailesiyle ilgilenmeyi severiz.” 

 

Güvenlikçi iyice panikledi. Acaba bunlar gerçekten adam mı öldürüyordu? Belki de sadece korkutuyorlardı… Ama ya gerçekse? 

 

Tam o anda, Sun Zi Hao dizine bir tekme salladı. Güvenlikçi yere kapaklandı, korkudan tir tir titredi. 

 

“Efendim, vallahi bilmiyorum. O gün Bay Mu bana yetmiş bin Lira verdi. Karşılığında sadece on dakikalık güvenlik kamerasını kapatmamı istedi. Ben de teknik arıza gibi gösterip kamerayı bozdum. Gerisini bilmiyorum.” 

 

Zhan Bei Tian mektubu katlamayı bıraktı, buz gibi bir sesle sordu. 

 

“Demek gerçekten villadan ayrıldığını görmedin?” 

 

“Hayır… Bay Mu dedi ki, biri sorarsa villadan ayrıldığını söyleyecekmişim…” 

 

Sun Zi Hao deliye döndü. 

 

“Yani bana bile yalan söyledin ha! Sokak kameralarına baktırdım, Mu Mu’yu gördün mü dedim, yine de yalan söyledin ha!” 

 

“Yani… yüzünü hiç net göremedim. Sürekli gözlük, maske, şapka… Görsem bile tanıyamam.” 

 

Zhan Bei Tian bir süre gözünü ondan ayırmadı, sonra sordu. 

 

“Peki ailesini tanıyor musun?” 

 

“Hayır, hiç gelmediler. Sadece Bay Li geldi, bir de siz. Yemekleri bile dışarıdan getiriyorlar. Villada altı aydır kalıyor ama aileden kimseyi görmedik.” 

 

Zhan Bei Tian eliyle işaret etti. Sun Zi Hao adamı dışarı itti. Güvenlikçi bir daha arkasına bile bakmadan kaçtı. 

 

Lu Lin dudak büktü. 

 

“Bunun nesi güvenlikçi ya? Rüzgar esse kaçacak bir tip.” 

 

Mao Yu dışarı çıktı, telefonla birini aramaya başladı. Lu Lin ve Xiang Guo da patronun verdiği görevleri yerine getirmek için ayrıldılar. Salon sessizliğe gömüldü. 

 

Sun Zi Hao içini çekti. 

 

“Patron sessiz kaldığında, kızgın halinden daha korkunç oluyor…” 

 

Lu Lin gülümseyerek takıldı. 

 

“Sen adama göz kulak olacaktın, adam kaçtı. Patron sana bir şey yapmadıysa dua et.” 

 

Mao Yu araya girdi. 

 

“Lu Lin, bırak şimdi. Patron bayağı sinirli.” 

 

Sun Zi Hao içini çekti. 

 

“Evet ya… Bu arada siz ne görevi yapıyordunuz?” 

 

Lu Lin ve Mao Yu göz göze gelip sustular. Lu Lin, gizemli bir şekilde. 

 

“Gizli görevdi. Ülke dışından biriyle alışveriş…” 

 

“Nasıl yani?” 

 

“Şimdi söylenmez. Ama çok heyecanlıydı.” 

 

“Hem heyecanlı hem tehlikeli.” 

 

“Peşimize asker takıldığını düşün.” 

 

Sun Zi Hao’nın ağzı açık kaldı. 

 

“Ne diyorsunuz siz ya! Yarım anlatıp durmayın şunu!” 

 

Üçlü kahkahalar atarak uzaklaştı. Lu Lin ve Xiang Guo araca binip ayrıldılar. Mao Yu tekrar telefonla arama yaptı. 

 

Sun Zi Hao ise dışlanmış gibi hissedip kendi ekibini aradı. Mu Yi Fan’ın villaya dönüp dönmediğini sordurdu. 

 

Aynı anda, içeride Zhan Bei Tian da Mu Yi Fan’ı arıyordu. Ama telefon kapalıydı. Dişini sıktı, telefonu kapattı. Ekrandaki “Bay Mu” ismine bakakaldı. Sonra ismi “Mu Mu” olarak değiştirdi. 

 

Ve bir mesaj gönderdi. 

 

Mu Mu, geri döndüm. 

 

Etiketler: novel oku Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm, novel Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm, online Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm oku, Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm bölüm, Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm yüksek kalite, Number One Zombie Wife [Novel] 70. Bölüm light novel, ,

Yorum