Çevirmen: Khentimentiu
Yemek hazır olunca, Zhan Bei Tian Mu Yi Fan’ı mutfağa çağırdı,
“Yemek hazır! Sofraya gel!”
İkili sessizce yemeğini yedikten sonra, Zhan Bei Tian ciddi bir tonda konuşmaya başladı
“Birazdan dışarı çıkacağım, akşam dönmeyebilirim.”
Mu Yi Fan birden dik dik baktı adama.
Kitaba göre Zhan Bei Tian, Dr. Ge ile ilaç ve medikal alet mevzularını konuşup sonra G Şehri’ne yakın köylerde alışverişe çıkacaktı. Ama şimdi neden daha erken çıkıyordu?
Yoksa… Bugün Zombi Kral Mu Yi Fan’ı görmesinden dolayı mı?
Aslında gitmese de olurdu, bu işi onun için yapacak çok kişi vardı ama o illa gitmek istiyordu.
Zhan Bei Tian çekince ile iç çekti, “Vaktin varsa benimle gel.”
Ağzından çıkar çıkmaz kaşlarını çatmaya başladı. Bir anlığına içinden “Ben ne diyorum ya? Bu adamı niye peşime takayım ki?” diyerek kendini sorguladı.
Mu Yi Fan’ın gözleri ışıldadı, sanki milli piyango çıkmış gibi sevindi.
“Vaktim bol, yemin ederim dünyanın en boş adamıyım ben.”
Zhan Bei Tian pişman olmadan hemen odasına fırladı.
“Bekle bak beni! Kaçmak yok ve gizli gizli gitmek yok!”
Zhan Bei Tian’ın sinirleri bozulmuştu ama bir yandan da istemsizce gülümsedi.
“En azından gözümün önünde olur da şu Qing Tian Boncuğu bir halt edemez.” diye geçirdi içinden.
İki dakika geçmeden, Mu Yi Fan sırtında siyah bir sırt çantasıyla, sevinçle merdivenlerden zıplaya zıplaya iniyordu.
“Hazırım, gidebiliriz.”
Zhan Bei Tian göz ucuyla çantaya baktı.
“Uzun süre kalacağız, bacaklarına sorun çıkarmaz mı? Gitmeden önce bir hastaneye görün istersen?”
“Yok, ilaçları aldım mı tamamdır,” dedi Mu Yi Fan kendinden emin bir şekilde.
Zhan Bei Tian gözlerini kıstı “E aldın mı bari ilacını?”
Mu Yi Fan cevap veremedi, kıçını dönüp koşa koşa odasına ilaç almaya gitti.
“…”
Mu Yi Fan elinde ilaç ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle aşağı tekrar indi.
“Şimdi her şey yolunda!”
Zhan Bei Tian bir iç çekip kapıya yöneldi, Mu Yi Fan da peşine takıldı.
Beraber arabaya atlayıp otobana çıktılar.
Tam yol alıyorlardı ki Mu Yi Fan’ın telefonu çaldı. Arayan, Mu Yue Chen’di, hemen telefonu açtı.
“Baba!”
Zhan Bei Tian istemsizce Mu Yi Fan’a yan gözle baktı.
Telefonun ucundaki Mu Yue Cheng, “Yarın B Şehri’ne gideceğim. Sen de benimle geliyorsun,” dedi.
B Şehri mi?
Mu Yi Fan göz ucuyla Zhan Bei Tian’a baktı. Adamın onu evine postalamasından çekindiği için “Gitmek istemiyorum” diyemedi, sadece “Hmm,” deyip sustu.
Mu Yue Cheng onu hastalığı için B Şehri’ne götürmek istiyordu, kemik kanseri tedavisi falan.
“Yarın öğleden sonra saat üçte Nancheng Havaalanı’nda ol,” dedi babası.
“Tamam,” dedi Mu Yi Fan ve telefonu kapattı.
Hemen ardından rehberdeki isimleri değiştirmeye başladı, olur da Zhan Bei Tian bakarsa, gerçek kimliği ortaya çıkmasın diye.
Akşam saat sekiz civarında, Bai Bi adlı bir köye vardılar. Konaklayacak yer aradılar, birkaç ev gezdiler ama sadece bir oda bulabildiler.
Evet yanlış duymadınız, sadece bir oda.
Yorum