Everyday the Protagonist Wants to Capture Me [Novel] Bölüm 1: Feminen Sistem
Türkçe Çevirmen: Yuuki
İngilizce Çevirmen: Reika
Chu Yu* ifadesiz bir yüzle bilgisayarın başında oturmuş ekrandaki romana kanlı gözlerle bakıyordu.
*楚鱼- Chu Yu. ‘Yu’ balık anlamına da geliyor. İleride birkaç kelime oyunu denk gelebiliriz.
Romanın başlığı baskıcı, kısa ve akan su gibi netti. “Yüce Kılıç Ölümsüzü”
Doğrusu, internet romanı siteleri; xx aşırı, xx ölümsüzlük yolu, kibirli xx gibi benzer şeylerle işgal edilmiş durumda. Bu arı kovanı dürtmek gibi. Sadık bir internet romanı okuyucusu olarak Chu Yu bu garip manzaradan dolayı telaşlanmadı. Her gün büyük tanrının* güncellemesini dört gözle bekliyordu ve hep bir sonraki büyük tanrıyı arıyordu. Gerçekten gelecekte büyük bir tanrıya iz bırakmasında eşlik etmek istiyordu.
*Yazar
“Yüce Kılıç Ölümsüzü” nün yazarı bir toydu. 500.000 karakter, 50 tıklanma. Geçen gece, bu romanı gördü ve ilk bakışta o-
Topun ağzındaki* kötü karakter ile aynı isme sahipti!
*Cannon Fodder- Ölüme giden asker, yem gibi anlamları var. Ara sıra cümleye uygun olsun diye asker olarak çevirebilirim.
Buna nasıl katlanabilirdi?
Kederlenmiş ve siniri tepesine çıkmıştı. Tüm gece boyunca bilgisayarı seyretti ve en sonunda adaşının, topun ağzındaki kötü karakterin, son bölümde nasıl öldüğünü görmek için günceli okuyabilirdi.
Onunla aynı ada sahip topun ağzındaki karakter, sıra dışı bir aşk gibi, ahh!
Chu Yu sabır sınırlarının ötesinde sürükleniyordu ve “Benimle dalga geçiyorsun!” diyerek şiddetle masaya vurdu.
Ancak yaz tatili olduğundan ve oda arkadaşı evine döndüğünden kimse ona cevap vermedi.
Chu Yu kulaklarını ve yanaklarını kaşıdı, sinirle “Adıma sahip olabilir ama IQ’ma asla! Eğer yerinde ben olsaydım, bu şekilde sonlanmazdı! Eksi puan! Kötü yorum!”
Bu sözleri söylemeyi bitirmişti ki bir anda görüşü karardı. Başı, akşamdan kalmaymışcasına ağrımaya başladı.
Geç saatlere kadar ayakta kalmaktaki fazlaca deneyimi Chu Yu’nun elektrik gelene kadar oldukça sakin beklemesini sağlıyordu. Yine de uzun süre bekleyişine rağmen çevresi karanlık kalmaya devam etti, bu da paniklemesine neden oldu.
Caddedeki ışıktan dolayı kör mü olmuştu?
Aniden sevimli bir ses doldu kulaklarına. “Rol yapma oyuna hoş geldin, yönetici~ Sistem 007 sana hizmet etmek için burada.”
“Ne?”
“Derin öfken, sana topun ağzındaki karakterin kaderini değiştirme şansı doğurdu.”
“Ha ha ha.”
“Lütfen kitaba zirveye~Kuzey’de ve Güney’de popüler olana~ kadar yol göster.”
Sistem diye adlandırılan bu şey gerçek gibiydi. Chu Yu uzun bir süre soğukkanlılığını geri kazanmak için uğraştı. Sonunda cahil ve inanmaz bir halde kendini işaret etti. “Yol mu göstermem gerek?”
Sistem 007, sorusuyla hiç ilgilenmeden kaygısızca devam etti. “Buradan itibaren~bu kitabın tavsiye durumu olacak*~ mazuriyet hızı var~ ama bu kitap ana akım aygır romanlarına uyum sağlamana neden olmaz~ yöneticiden hikayeyi düzgünce eski haline getirmesini istiyoruz.~”
*Tavsiye durumu hikayenin ilerleyişi ile alakalı
Evet, Chu Yu bunu biliyordu. “Yüce Kılıç Ölümsüzü” romanında, ana karakter Xie Xi’nin yetenekleri çocukluğundan bu yana mühürlüydü. Sekt üyeleri ona gülerdi, ona çöp der ve sık sık onu zorbalarlardı. Bunlar defalarca kez yaşandığından ana karakter antisosyal oldu. Eğer bir güzellik belirseydi, onu haremine nasıl katacağını bilmezdi. 500.000 karakter yazıldı ve birçok güzellik onunla flört etmeye başladı.
Buna gerçekten aygır romanı denebilir mi?
Nasıl olur da küçük kardeşlerini* kabul etmez?
*Yakın arkadaşları/ Erkek dostları
Bir harem oluşturmadan ana karakter rolünü oynayabilir mi?
Elbette yazarın yüzü kanlandı!
Sistem 007: “Görünüşe göre yönetici ne yapacığını biliyor~”
Chu Yu istemsizce, Sistem’in tatlı davranmaya çalışırkenki cilveli konuşma şeklini taklit etti. “Um~”
Sistem 007: “Yönetici 100 puanlık bir başlangıç skoruna sahip olacak~ büyük övgü almak 2 puan kazandıracak~ nötr yorumlar için herhangi bir puan eklemesi olmayacak~ kötü yorumlar 2 puan eksiltecek~ yöneticinin puanı 1.000’e ulaştığında orijinal dünyaya geri dönme hakkına sahip olacak~ eğer puanı 0’ın altına düşerse hemen kötü karakterin bitiş senaryosu başlayacak~”
Bitiş? Romandaki Chu Yu kız baş karakter ile flört etmişti. Xie Xi’nin kalbindeki varoluş sancısına eklenen bu yeni kışkırtmayla, ölüme giden askeri parçalara ayırmış ve sonra ruhunu, bir daha yükselememesi için ruh ocağına atmıştı.
Chu Yu aniden soğuğu hissetti. “Lanet olsun~”
Sistem 007: “Yöneticiye keyifli bir bekleyiş diliyorum~”
Chu Yu:”Hey~ Bekle~”
Birden beyaz bir ışık parladı. Chu Yu hızlıca gözlerini kapadı ama gözyaşlarına engel olamadı. Yanlış olduğunu hissettiğinden gözyaşlarını sildi.
Yaşlı gözlerini açtığında bir ses duydu ve şaşırdı.
Gözlerini açan ve kendini, dipsiz bir uçuruma esen rüzgarlı karanlıkta gören her kim olursa olsun korkardı.
Şu anda gözleri hâlâ bulanıktı ve sanki düşüyormuşçasına başı dönüyordu.
Arkasında biri “Da Shixiong!*” diye seslendi.
*’Büyük kardeş’ anlamına geliyor, çırak kardeşler arasında en büyük/kıdemli kişidir.
Chu Yu derin bir nefes aldı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı, bir adım ötesinde tek bulacağı boşluktu. Bir parça granitin üstüne bağdaş kurdu. Hava kapalıydı, şimşek çakıyordu, sahne ise çok iç karartıcıydı.
Arkasındaki ayak sesleri, şimdi daha yakından geliyordu. “Da Shixiong, bu yere ilim öğrenmek için geldin! Oldukça etkileyici!”
Chu Yu şaşırdı. Görünen o ki “Yüce Kılıç Ölümsüzü” dünyasına girmişti ve de kimliği adaşı olan topun ağzındaki aptal kötü adamdı.
Orijinal Chu Yu bir asildi, ihtişamlı bir güzelliği vardı ve kibirliydi, Chu Yu bir asil olmaya çalıştı, yüzüne ihtişamlı güzel bir ifade takındı ve başını soğukkanlılıkla salladı. “Ah~… Pekala.”
S**tir, feminen sistemi taklit etmeye alışmıştı ve ses tonu bilinçsizce yükselmişti!
Arkasındaki beyaz cübbeler içinde genç bir adamdı. Oldukça yakışıklıydı ve Chu Yu’nun tavrına alışmış gibi görünüyordu. İki adım geride durmuş, “Da Shixiong! O çöp, beşinci kardeş tarafından ormana sürüklendi. Oradan çıkamaz. Shizun yarın yolculuğundan dönecek. Ne yapmalıyız?”
O çöp? Orman?
O çöp, ana karakterdi!
Chu Yu büyüleyici bir görünüme büründü.
Topun ağzında duran biri olarak kaderini değiştirmek, ana karakter ile iyi bir ilişki içinde olmak ve uyluğuna tutunmak zorundaydı. Oğlan bir çete kursa dahi en büyük destekçisi olmalıydı.
….Şu anki duruma bakıldığında, Xie Xi’nin hayatının en karanlık 3 yılı çoktan geçip gitmişti.
Orman, Xie Xi’nin mührünü kırdığı yerdi. Bu en önemli olaydı. Orijinal Chu Yu, Shizun’dan korkardı, tehlikeli ormana sürüklenmiş ve mührü kırdığı zaman Xie Xi’yi bulmuştu.
Madem buradayım, neden gidip de ana karakterin hayatının en önemli anına tanıklık etmeyeyim.
İlişkileri yavaş yavaş gelişebilir~ uyluğuna yapıştığında ve ana karakter normal bir harem ustası olduğu zaman geleceği düşün~ genç kardeşlerini ve harem üyelerini toplayınca~ ölüme giden askerlere ve kötü karakterlere acı çektirdikten, dünyanın en güçlüsü olma yoluna adım attıktan sonra~ ah, aydınlık bir gelecek~ insanı kıpır kıpır ediyor~
Chu Yu bir süre kafa patlattıktan sonra elini taşın altına koymaya karar verdi. “Lordu bulmaya gideceğim- şey yani o çocuğu.”
Arkasındaki genç kardeş, Chu Yu’nun heyecanına şaşırıp başını kaşıdı.
Chu Yu ilk eşin çocuğuydu. Tianyun Sekti’nin* ikinci büyüğü Lu Qingan’ın en büyük müridiydi. Bundan dolayı Chu Yu hep kibirliydi ve asil, çekici, yüce bir görünüme sahipti. Ne zaman ki Lu Qingan, Xie Xi’yi yanına aldı, işte o zaman Chu Yu farklı bir insana dönüştü; sürekli Xie Xi’yi tekmelemeye, vurmaya, aşağılamaya başlamıştı.
*Göksel Uçurum
Pek doğru gözükmüyordu.
Tabii ki Chu Yu, gelecekte sarılacağı uyluğu görmek için can attığını yüksek sesle söylemezdi. İlk olarak ana karaktere yardım etmek istiyordu çünkü eski Chu Yu tam olarak canına susamıştı. İkinci olarak cidden Xie Xi’nin görünümünü ve karakterini beğeniyordu.
Öhöm, görünüm.
Chu Yu, Dış Görünüş Derneği’nin daimi VIP üyesiydi.
Şu anki bedeni Chu Yu’nun anılarını taşıyordu. Kayalıklardan aşağı inerken, bir yandan anıları sindirmeye çalışıyor bir yandan da birçok insanla karşılaşıyordu. İleri geri sallanan beyaz cübbeyi ve Chu Yu’nun soğuk tavrını gördüğünde herkes durup saygıyla eğildiler. “Da Shixiong.”
Chu Yu soğukça başını salladı ve yürümeye devam etti.
Ama kalbi oldukça berraktı.
Haha, bu top ağzındaki karakterin mevkisi hiç bu kadar iyi olamazdı! Onu gören herkes saygıyla ‘Da Shixiong’ diye bağırıyordu! Haha!
Bedenin anılarını kullanarak, yasak bölgelerden biri olan ormana doğru yürüdü. Ormanın içinde sektin yetiştirdiği düşük seviyeli şeytani yaratıklar vardı. Temel Oluşturma aşamasının altında olanlar giremezdi.
Chu Yu’nun bedeni mükemmel bir doğal yeteneğe sahipti. Yalnızca 19 yaşındayken temelini oluşturmuştu yani bu yasak onun için geçerli değildi.
Xie Xi’nin, Lu Qingan’ın eski bir arkadaşının oğlu olduğu söylenmiş ve mürit olarak kabul edilmişti. Xie Xi, Chu Yu dışında herkesin üstünde bir mevkideydi. Ama ne yazık meridyenleri mühürlenmişti. Üç yıl kendini geliştirmekten acizdi, çöp olarak adlandırıldı, zorbalandı ve en sonunda gözlerini insanlardan çekti.
Lu Qingan, Xie Xi’ye yardım edebileceği bir yol aramak için dünyanın dört bir yanını dolaşmaya çıktı. Ayrılmadan önce Chu Yu’ya ona iyi bakmasını söyledi. O gün bugündür genç oğlana ‘iyi’ bakıyor.
Şimdi Lu Qingan sekte geri dönecekti. Xie Xi ormana gitmişti ve henüz çıkmamıştı. Öğretmen birini cezalandırır korkusundan sekt üyeleri tırsmaya başladı. Chu Yu’yu gördüklerinde, gürültülü kalabalık ona yapışıp yardım dilendiler.
Chu Yu sakince, cenazede profesyonel bir ağıtçıymış gibi sızlanan Beşinci Kardeş’e baktı. “Da Shixiong, ne yapmalıyız? Eğer o çöp orada ölürse .. Shizun… Shizun beni sürgün eder…”
Küçük askere bakarken büyük asker Chu Yu anlamsızca başını okşadı. “Endişelenme, kimse zarar görmeyecek.”
Ana karakter ormanda yeteneklerini geliştirecekti.
Beşinci Kardeş aniden paniğe kapıldı. Da Shixiong her zaman insanlara temas etmekten nefret ederdi… Bugün Da Shixiong ile ilgili bir şeyler yanlış gibi görünüyordu!
Uzun kollu cübbesiyle Chu Yu ormana daldı.
İçerisi karanlıktı. Chu Yu gözlerini kıstı fakat hâlâ bir şey göremiyordu. Birden kaygan soğuk bir dokunuş hissetti sanki bir şey yüzünü yalıyormuş gibiydi.
Tüyler ürpertici!
Şaşkın Chu Yu neredeyse çığlık atıyordu. Bedenin refleksleri ve gücü çok iyiydi, acımasız ve hızlı bir yumruk savurdu.
Acılı tıslama önünden geliyordu. Gözleri sonunda ormanın loş ışığına alıştığında Chu Yu, yirmi adım uzunluğunda bir piton gördü.
Piton yumruk tarafından korkutulmuştu, gözlerini Chu Yu’ya dikmiş hareket etmeye korkuyordu.
Yalnızca düşük seviyeli bir canavardı. Temelini oluşturmuş olan Chu Yu rahatlıkla onu öldürebilirdi.
Chu Yu sakinleşti ve yüzünü sildi. Piton sinsice uzaklaşırken aniden zehirli dişlerinin arasında bir parça kıyafet olduğunu fark etti. Bu parça, giydiği kıyafetle aynıydı.
*****
Bekle bir dakika.
Ha**ktir! Kardeş, hayır! Ana karakteri çoktan yedin mi?
Merhabalar, ben Yuuki. İlk novel çevirimle karşınızdayım. İlk çevirim olduğu için hatalarım olabilir lütfen mazur görün.
Novelden bahsetmek gerekirse, ekstralar ile birlikte 88 bölüm. Hikayesi biraz hızlı ilerliyor. Umarım hoşunuza gider.
Herhangi bir sorun yaşamazsam pazartesi ve perşembe günleri bölüm atacağım.?(?❛◡❛)
Yorum