Global University Entrance Examination [Novel] Bölüm 138: Bekleme

Çevirmen: Ari

---

Bölüm 138: Bekleme

“Bunun sıradan bir ürün olduğunu ve arkasında basit bir kullanım kılavuzu olacağını mı düşünüyorsun?” Chu Yue, Qin Jiu aynayı çevirirken onu merakla izledi.

Gerçekten de vardı!

Qin Jiu kağıt parçasını gördüğünde çenesini kaldırdı, “Bunu görüyor musun? Eğer herhangi bir kılavuz yoksa, ayna hakkında bilgi sahibi olan ilk kişi bu bilgiyi nereden edinecek?”

“Buldun mu?” You Huo yanına geldi ve eğilip notu okumaya başladı–

【Bu çok sıra dışı bir aynadır. Onunla bir anlaşma yapabilirsiniz. Yaralı veya ölümün eşiğinde olan kişiler, deneyimli kişiler tarafından yönlendirildikleri sürece onunla yeni bir hayat kazanabilirler.】

Açıkça görülüyor ki bu cümle kasabalıları Ayna İnsanlara dönüştürmekle ilgiliydi.

“Yaralı veya ölümün eşiğinde mi?” Di Li notu aydınlatmak için telefonunu kullandı ve bu kısma geldiğinde bir an duraksadı.

Herkes Jonny’ye ve diğer talihsiz öğrencilere baktı ve birden Lee’nin az önce söylediği sözlerin yarısının saçmalık olduğunu fark ettiler.

Artık eskisi gibi bir araştırmacı değildi ve içindeki sözde ‘insanlığı’ çoktan kaybetmişti. Hepsinden biraz kan emmesinin sebebi acıma duygusundan değildi, koşulları karşılaması gerektiğindendi.

Sinema girişinde çok sayıda ‘çocuğunu’ kaybettiği için yerlerini doldurmak istiyordu.

Eğer Jonny ve diğerlerini doğrudan emip kurutsaydı, onları dönüştürme planı başarısız olacaktı.

Yu Wen, “Yeni bir hayat kazanmak, Ayna İnsan olmak anlamına mı geliyor?” diye mırıldandı, “Bu kadar utanmazca bir şeyi ilk kez görüyorum. Deneyimli kişiler tarafından yönlendirilmek ne demek?”

Di Li, yakındaki bir mezar taşına bağlanmış olan Lee’yi işaret ederek, “Muhtemelen onun gibi Ayna İnsanlar’ı kastediyor.” dedi.

Yu Wen çok açık bir şekilde kusuyormuş gibi yaptı.

Bu çocuk o kadar gerçekçi rol yapıyordu ki, You Huo bile kenara çekildi.

Yu Wen ağzını kapattı ve somurtkan bir şekilde, “Sadece iğrenmemi dile getiriyordum.” dedi.

【Yeni bir hayata kavuştuktan sonra ilk başta biraz garip ve uyumsuz hissedebilirsiniz ama endişelenmeyin, hangi anlaşma sizden küçük bir bedel talep etmez ki?】

【Tamam, tamam. Kolayca pişman olan biriyseniz sorun değil. Pişman olmak için tek bir fırsatınız var çünkü bu ayna her şeyi kabul eden muhteşem bir ayna. Bu kadar cömert bir aynayı asla bulamazsınız, Sadece Brandon kasabasında bir tane var.】

【Pişmanlık ve fikir değişikliği de bir bedel gerektirir. Bu durumda yapmanız gerekenler:】

“Kullanım kılavuzu” bu noktada son buluyordu. You Huo daha da yaklaştı ve notun kenarının alışılmadık şekilde düz olduğunu gördü, sanki biri tarafından bıçakla kesilmiş gibiydi.

Hepsi sinirden neredeyse kan kusacaktı.

Chu Yue küfretti, “Hangi piç anahtar bilgiyi çaldı?”

Qin Jiu sakin bir şekilde, “Bir dakika bekle, gidip soracağım.” dedi.

O ve You Huo, Lee’yi sorgulamak için döndüler.

Birkaç dakikadan kısa bir süre sonra Lee ‘sorgulanmaktan’ gözyaşlarına boğulmuştu.

“Ben değildim!” diye haykırdı Lee, “Bunun arkasında böyle bir şey olduğunu bile bilmiyordum!”

Mezar taşının arkasında, “Kanıtla.” diyen You Huo’nun soğuk sesi duyuldu.

Lee daha da sinirlendi: “Kanıtı nereden bulayım?”

Jonny ve diğerleri dikkatlice mezar taşının arkasına baktılar ve sonra korkmuş bir kuş gibi tekrar geri çekildiler. Tabutun yanında itaatkar bir şekilde bir sıra halinde durdular ve sessizce bir haç çizdiler: Tanrıya şükür ki bu ikisi bizim takım arkadaşlarımız.

“Gerçekten ben yapmadım. Aslında sadece bu aynanın Ayna İnsanları sıradan kasabalılara dönüştürebildiğini biliyorum, ama bu sadece bir söylentiydi.” Tam bir pislikti, “Bunu bilmem misafirleri cezbetmek için yeterliydi. Nasıl çalıştığına gelince, sıradan bir insan olmaya geri dönmeye hiç niyetim olmadığı için beni hiç ilgilendirmiyordu.”

Duraksadı ve sesi alaycı bir tona dönüştü, “Kim tekrar sıraran bir insan olmak ister ki? Şu an çok iyi değil mi? Ne kadar çok çocuk yetiştirirsem, o kadar rahat ederim. Neden korku dolu bir hayata geri döneyim? Bu mantıklı mı? Buradaki insanların hiçbiri Ayna İnsan’a dönüştüğü için pişman olmadı. Yalnızca… Yalnızca sizin gibi misafirler asla tatmin olmaz. Sadece daha güçlü olmak istemiyorsunuz, aynı zamanda kendinize bir çıkış yolu bırakmak istiyorsunuz.”

Bir süre sonra You Huo ve Qin Jiu mezar taşının arkasından belirdi.

Diğerleri her şeyi duymuşlardı, bu yüzden şöyle sordular, “Şimdi ne yapmalıyız? Hiçbir şey bilmiyor.”

You Huo ise, “Aslında yararlı bir şey söyledi.” dedi.

“Nedir?”

“Yalnızca sizin gibi misafirler asla memnun olmaz.”

Qin Jiu tekrar aynanın yanına eğildi ve You Huo’ya dönmeden önce notun alt kenarına dokundu, “Burası biraz keskin duruyor. Gerçekten çok yakın zamanda kesilmiş.”

“Ah, evet.” Di Li aniden bir şeyin farkına vardı.

Yu Wen: “Ne evet???”

Di Li, “Bu NPC’den bir ipucu. Sadece misafirler asla tatmin olmaz. Yani, sadece misafirler hayatlarını korumak veya sınav bitmeden ve bir insana dönüşmeden hemen önce puan toplamak için bir Ayna İnsan kimliğini hile olarak kullanırlar.” diye açıkladı, “Sonuçta misafirler adaylardır ve bu sadece adayların birinden diğerine geçerken koşullara dikkat edeceği anlamına gelir. Anlıyor musun? Yani bir aday tarafından yapılmış.”

“Adayların koşulları aramasını anlayabiliyorum. Eğer buldularsa harika, ama… ama neden kessinler ki?”

You Huo da bunu merak ediyordu.

Bir aday, bulduktan sonra koşulları neden keser? Rekabeti azaltmak için miydi? Yoksa sorundan kaçınmak için miydi? Yoksa başka bir şey miydi?

Herkes tartışmaya başladı.

Chu Yue, “Hepsi mümkün, ancak şu anda sadece tahminde bulunabiliriz. O kişiyi bulup doğrudan sormak daha iyi.” dedi.

“Kimi bulacağız?”

“Unuttunuz mu? Sistem çok geçmeden birinin aşırı aç olan Yves ile karşılaştığını duyurmuştu. Bu aşırı aç Yves, aradığımız kişi olmalı.”

Yu Wen aniden anladı, “Evet! O kişi dönüşüm koşullarını bildiğinden, kesinlikle denedi ve şimdi bir Ayna İnsan! Ona doğrudan sorabiliriz.”

Di Li ise, “O olmak zorunda değil,” dedi.

Yu Wen: “?”

“Kimsenin hemen bir Ayna İnsana dönüşmeye cesareti olmaz. Herkes başta ‘Ya bir hileyse?’ diye düşünür. Eğer bir hileyse büyük bir kayıp yaşamazlar mı? Bu yüzden önce bunun gerçekliğini test etmek isterler.” dedi Di Li.

“Nasıl test edecekler?”

“Bir tahminde bulunmam gerekirse, bence başka birini kandırıp denemesini sağlarlardı. O kişi başarılı olursa, koşulları bilen kişi daha sonra kendisi denerdi.”

“O zaman bu, ilk ortaya çıkan Yves’in kandırıldığı anlamına mı geliyor?”

“Bu ihtimal göz ardı edilemez.”

Herkes yeniden endişelenmeye başladı.

Bir hedef belirleyemezlerse, samanlıkta iğne aramaktan farkı olmayacaktı. Brandon Kasabası küçük bir kasaba olmasına rağmen, sadece birkaç binadan oluşmuyordu. Binlerce insan sürekli hareket halindeyken, aradıkları kişiyi nasıl bulacaklardı?

Ancak Qin Jiu sessizliği bozdu, “Neden bu kadar karamsarsınız? Enerjimizi boşa harcamaya gerek yok.”

Eğer Yves şartları biliyorsa kesinlikle buraya geri dönecekti.

Eğer biri onu kandırdıysa da, kandıran kişi mutlaka onun buraya gelip başarılı olup olmadığını kontrol edecekti.

“Sonuç olarak, burada bekleyebiliriz.”

Mezar taşının arkasında, tamamen bağlı olan Lee, alçak bir kahkaha atmaktan kendini alamadı. Alaycı bir şekilde mırıldandı, “Kıçımı bekleyin…”

“Sen sus.” Mezar taşına en yakın olan Di Li, Lee’ye sert bir bakış attı.

Ancak Lee’nin tepkisi ona bir endişesini hatırlattı, “Qin Ge, burada beklemek çok uzun sürmez mi? Başka bir şekilde düşünürsek, hayatta kalmak için Ayna İnsan olsaydım, kesinlikle sabah bir Ayna İnsan’a dönüşüp ve sonra akşam gelip sıradan bir insana dönüşmezdim. Burada beklemeye devam edersek, sınavın sonuna kadar beklemek zorunda kalabiliriz diye endişeleniyorum.”

Gerçekten çok pasif ve çekingen bir şekilde söylemişti.

Qin Jiu ve You Huo’nun ikisi de onun taptığı kişiler olduğu için bunu söylemek kulağa iyi gelmiyordu.

“Sorun değil.” Qin Jiu elini kaldırdı ve başparmağıyla işaret parmağını küçük bir boşluk oluşturacak şekilde birleştirdi, “Avın biraz daha erken gelmesini sağlayabiliriz.”

“Nasıl?”

Di Li şaşırmıştı: “Ne demek avın biraz daha erken gelmesini sağlayabiliriz?”

On dakika sonra, en iyi öğrenci biraz pişmanlık duydu.

You Huo ve Qin Jiu canavar rolü oynayarak sokaklarda devriye gezmeye başlamışlardı.

Ve bu canavar grubunun arasında dört tane canlı ve narin öğrenci vardı. Ayna İnsanlara göre, bu temelde kızarmış bir tavuğu büyük tabelalarla yürüyüşe çıkarmaktı: Aç mısın? Neden beni yakalamayı denemiyorsun?

Bu tür bir ayartmaya karşı koymak gerçekten zordu, bu yüzden nereye giderlerse gitsinler onları kovalayan Ayna İnsanlar oluyordu.

Başından sonuna kadar–

Onları kovalamaya çalışan Ayna İnsanlardan hiçbiri geri dönmeyi başaramadı.

Hepsini tek tek yakalıyorlardı. Hiçbirinin kaçmasına izin vermediler.

Jonny ve diğerleri tamamen şaşkına dönmüşlerdi.

Bir gecede, sadece bir gecede, You Huo ve diğerleri “kötü şöhret” başarısını elde etmişlerdi.

Brandon kasabasının tamamı artık Aynalı İnsanları hedef alan bu gangster grubunun varlığından haberdardı.

İlk başta, aşırı aç Yves ismini duyurular aracılığıyla duymaya devam ediyorlardı. Diğer tarafın da eğlendiği, kaygısızca etrafta dolandığı görülebiliyordu.

Ertesi sabah, herkes Yves’in aniden sakinleştiğini fark etti. Son altı saattir onun tarafında hiçbir hareket yoktu.

Öğleden sonra saat ikide, yeni yakaladıkları on üç Aynalı İnsanı bir mahzene doldurdular.

Ahşap merdivenleri çıkarken You Huo aniden durdu.

Qin Jiu: “Ne oldu?”

Birkaç saniye dinledikten sonra, “Zamanı geldi” dedi.

Birisinin onları sessizce takip ettiğini belli belirsiz duyabiliyordu. O kişi muhtemelen kötü şöhretlerini duymuştu ve araştırmak için gelmişti; hareketleri de sanki bu kişi sadece meraklı olduğu için değilmiş gibi biraz farklıydı.

Bu arkadaş biraz telaşlı görünüyordu.

Şu anda, Ayna İnsanlar’ın çoğu artık gerçek insan gibi değillerdi ve muhtemelen ‘telaşlı’ kelimesini nasıl yazacaklarını bile bilmiyorlardı. İçlerinden birinin ‘telaşlı’ olabilmesi için, muhtemelen bu kişinin sadece aşırı aç Yves olması gerekiyordu.

Bir insan endişelenmeye başladığında mutlaka endişesinin kaynağına dikkat eder.

Yves için endişelenmesi gereken sadece iki şey vardı; onu öldürebilecek olanlar ve onu kurtarabilecek olanlar.

Birincisi You Huo ve diğerleriydi, ikincisi ise o aynaydı.

Bu şeytani takıma bir göz attıktan sonra bir sonraki varış noktası belli oldu.

Devriye ekibi sonunda durdu ve ormandaki mezarlığa geri döndü. Bu sefer sıraya girmediler ve bunun yerine ikili veya üçlü gruplar halinde dağılıp gizlice gözetlediler.

Çok geçmeden kısa kahverengi ceketli bir adam, dikkatle etrafa bakınan gözleriyle ormana girdi.

Ancak çenesi yukarıdaydı ve bu onu üç kat kibirli gösteriyordu.

Sanki başlangıçta çok gururlu bir insanken aniden ayağına bıçak saplanmış gibiydi.

Onu gördükleri anda herkes anladı– Av buradaydı.

You Huo, Yves’i gizlice gözlemleyen başka birilerinin olup olmadığını görmek için herkese işaret etti.

Çok geçmeden Chu Yue işaret parmağını kaldırdı ve sonra onu başparmağa çevirdi. Bu, Yves’i gizlice izleyen birini bulduğu anlamına geliyordu.

Bir sonraki saniye herkes dışarı fırlayarak Yves ve o sinsi adamı tek hamlede yakaladılar.

Di Li sessizce telefonunu çıkarıp saate baktı.

Gece kararlarını verdikten sonra, kesilen notu ele geçirmeleri on iki saatten az sürmüştü.

Bu hayatında gördüğü en hızlı şeydi.

Hayır, bu lanet olası bir bekleme tekniği değildi. Bu açıkça balık yemlemeydi!

Ama yine de çok iyiydi!

Di Li genişçe sırıttı ve mutlu bir şekilde gülümsedi. Diğerlerinin tepkileri de onunkine benziyordu.

Ancak bu iyi ruh hali uzun sürmedi.

Chu Yue ince kağıt rulosunu açtı ve içeriği gördüğünde ifadesi hemen değişti.

【Pişman olanlar aynayla bir anlaşma yapabilirler. Çok basit; yüz kişi karşılığında bir kişi. Yüz tane sıradan kasabalı bulabilir ve onları sizin yerinize geçirebilirseniz, özgürsünüz.】

【İyi bir anlaşma, değil mi?】

Yani tekrar sıradan bir insan olmak istiyorlarsa, karşılığında başka adayları getirmek zorundalardı.

Diğer adayları Ayna İnsanlara dönüştürmek normale dönmelerini sağlayacaktı.

Bu nasıl bir saçmalık?